Blog

Flutter ile herşey daha kolay!

Herkese merhaba,

Uzun zamandır bir yazı paylaşmadığımı farkederek genel olarak bir paylaşım yapmak istedim.

Biliyorsunuz eskiden yaptığım paylaşımlarda ios da swift , android de ise java ve kotlin kullanarak native mobil uygulama geliştirme yaptığımızdan ve flutter a geçtiğimizden bahsetmiştim.

Bu serüven devam ediyor ve yeni yapılan uygulamaları flutter da yapıyoruz. Ancak eskiden gelen bazı uygulamalar hala native swift ve java,kotlin de devam ediyor. Büyük uygulamaları flutter a geçirmek kolay değil tabiki ancak sıfırdan yazılan uygulamalarda flutter ın kolaylıklarını çok aramaya başladık.

Son 3 senedir flutter ile uğraştığımızı düşünürsek oldukça deneyimimiz oldu bu konuda. İlk başlarda eski yönteme göre alışması zor olsada bir kere alıştığınızda artık herşey daha hızlı ve kolay oluyor. Hele birde hazırladığınız bir çatı var ise bu iş artık her projede daha kolay hala geliyor.

Flutter ve Getx kütühanesi de bu işi beraber daha da hızlandırıyor.

Sizler için flutter getx örneği hazırladım. Bu örnekde flutter ı çalıştırmayı ve biraz ön bilgisi olanların anlayabileceği sade bir yapı mevcut. İçerisinde bir başlangıç seti mevcut. Nasıl bir çatı kurmalıyız? Hangi kütüphaneleri kullanmalıyız hepsi mevcut.

https://github.com/balabanferhat/FlutterGetXWithNavigation

Ayrıca sayfamdaki diğer flutter örneklerini de inceleyebilirsiniz.

https://github.com/balabanferhat


Flutter ile mobil uygulama geliştirme

Bu yazımda flutter tecrübemden ve bunun sonucunda mobil uygulama geliştirirken flutter kullanmalımıyız bundan bahsedeceğim

Flutter önceki yazılarımda da bahsetmiştim Google’ın mobil uygulama geliştirmek için tek bir platforma mobil uygulamayı geliştirmeye imkan sağlayan platformunun adı diyebiliriz. Flutter aslında google ın çok eskiden beri kullandığı Dart programlama dilini kullanıyor. Flutter hakkında geniş bilgiyi https://flutter.dev/ den edinebilirsiniz.

Şimdi gelelim çok samimi eleştirilerime;

Öncelikle flutter ile mobil uygulama geliştirmek zevkli ve heyecan verici. Özellikle başlarda. Hem android hem ios için aynı anda kod yazmak çok güzel. Bir taşla 2 kuş vurmak tam buna denir. Google’ın yani flutter ın sunduğu şey standart android ve ios da yapılan herşeyi burada da yapabiliyor olmanız.

Sistem aslında dart dosyalarından oluşuyor. İlk olarak çalışan bir main.dart dosyanız var ve bu dosya içinde geliştirmeye başlıyorsunuz. Temel olarak her screen için bir dart dosyası oluşturarak ilerleyebilirsiniz. Tasarımınızı ve business logic dediğimiz iş yapan kodlarınız herşey bu kod içinde bulunabiliyor. Zaman içinde sisteme aşina oldukça tekrarlayan kodlarınızı class mantığında ayrı dart dosyalarınıza koyup oradan çağırıyorsunuz.

Bu yazımda aslında flutter ile nasıl mobil uygulama geliştirilir den daha çok ne gibi sıkıntılar yaşadım ondan bahsetmek istiyorum daha çok. Çünkü flutter development zaten her yerde anlatılıyor. Ancak bu flutter ı kullanmalımıyım o konuda net çok fazla şey yok.

Öncelikle çok dikkatli olmalı ve yazdığınız her kodu hem android hem ios da her aşamada test etmelisiniz. Bazı kütüphaneler birbiri ile çakışabiliyor ve siz android de işin sonuna kadar geldiğinizde ve ios a baktığınızda bir türlü ios derleyemediğiniz bir konumda kendinizi bulabilirsiniz. Bu çok üzücü ki herşeyi baştan neden ios da çalışmıyor diye ele alamanız anlamına geliyor. Yani aslında tek yerde yaz ikisinde de sıkıntısız çalışsın diye bir durum yok malesef. Özellikle pubspec.yaml yani projenin kullandığı kütütphanelerin dosyasına dokunuyorsanız her seferinde fluttter clean yapıp sonra xcode build yapılması için flutter run ı ios sumulator için çalıştırmanızda fayda var. Nedense flutter geliştirenler önce android de yapıp en son ios build almaya çalışıyor ama bence beraber olmalı. İşte bu yüzden de sürekli bir mac de çalışmanız ihtiyacı ortaya çıkıyor.

Tabiki tek developer avantajı bulunsada bence flutter developer ios uygulama geliştirmedende android uygulama geliştirmeden de biraz anlıyor olması lazım. Ios – Xcode da çıkan problemleri çözmesi gerektiği kadar android de çıkabilecek sorunları da çözebiliyor olması lazım. Google, Android Stuidio ile de Flutter kod yazımını destekliyor olması ve Android konusunda öncü olmasından mıdır bilmem ama Android derlemelerinde pek sorun yaşamadım. Ancak Ios konusunda ios kod geliştirme konusunda sıkıntım olmamasına rağmen burada Xcode build lerde çok uzun süre beklemeler, tıkanmalar, donmalar ve hatalar ile karşılaştım. Özellikle pod install süreçlerinde çakışmalar ve kütüphanelerrin uyumsuzlukları gibi sorunlar insanı çileden çıkarıyor.

Son olarak şu görüşe vardım. Basit ve çok kütüphane kullanmadan yapabileceğiniz uygulamalar flutter için biçilmiş kaftan gibi ama gelişmiş ve kritik uygulamalar yapıyorsanız flutter da aldığınız bir hatadan dolayı takılıp kalma riskini göze alırmısınız? Ben açıkcası alamam. Ama yinede şans vermenizi tavsiye ederim. Tam olarak gerçek bir uygulama yapmadan da bunu göremezsiniz. Basit bir projenizde şans verin. Farklı görüşleriniz var ise lütfen yorumlarınızı bekliyorum.

Bu yazımı yazarken hala ios un Launching… ini bekliyorum. Nerde tıkandı yine neden tıkandı belli değil. Yeni sıfır bir proje açıp run dediğinizde ne güzel çalışıyor oysa ki…


Mobil Uygulama Nasıl Başarılı Olur

Merhaba,

Bu yazımda mobil uygulama yapılırken veya yaptıktan sonra neler yanlış yapılıyor başarıya giden yolda nelere dikkat etmek lazım onları paylaşacağım.

Mobil Uygulama konusundan bahsetmiyorum. Fikrin iyi olması yada kötü olması tabi önemli ancak buraya müdahale edemiyoruz. Fikrin iyi olduğunu yada mevcutta çalışan bir sistemin mobil uygulamasını yaptığınızı düşünelim.

Şu faktörler çok önemli:

  • Müşteri tarafında mockup – taslak hazırlanması ve brief verilmesi
  • Uygulamanın yapılmadan önce tasarımı ve prototip çalışmasının yapılması ve onaylanması,
  • Uygulamanın prototipe uygun ve native olarak (genellikle) kodlanması ve performansa dikkat edilmesi. Hybrid ise tercih edilen yöntem performansa çok daha fazla dikkat edilmesi,
  • Uygulamayı yapan ekibin işin tamamlanmasından sonra işin arkasında durması, fabric gibi bir sistem kullanarak çıkan hataların sürekli takip edilip giderilmesi. Crash rate yani uygulamada yer alan kritik çökme oranın %1 ve altında tutulması
  • Uygulamayı yazarken birçok cihaz çeşitliliğini düşünerek yazmak gerekiyor.
  • Store a çıkmadan yapılabildiği kadar çok çeşitli cihazlar ile testler yapılması ve mümkünse yazılımcı olamayan kişiler tarafından yapılması. Uygulamaya son kullanıcı gözü ile bakılıp test yapılması,
  • Müşterinin uygulamayı düzenli olarak test etmesi , yani uygulama bitti şeklinde düşünmemek lazım , store a çıktıktan sonra bile crash yaşanmasa dahi kurguda backend servislerde farkedilmeyen bozulma veya değişiklikler uygulamayı çalışmaz hale getirebilir.
  • Yaşayan uygulama haline dönüşmesi gerekir. Uygulamalar bir kere store a çıkıp öyle kalan uygulamalar olmamalı. Mutlaka revizyon, iyileştirme ve ek özellikle eklenmelidir ve uygulama kullanıcıları ile etkileşim halinde olup yenilikleri iletmek gereklidir.
  • Yeni sürüm çıktığınızda eski sürümlerin kullanılmasını engellemek gerekebilir. Bu yüzden hangi kullanıcı hangi sürümü kullanıyor loglamak , tutmak ve gerektiğinde uygulamayı açtığı zaman zorunlu güncelleme (force update) yaptırmak gerekmektedir. Altyapı hazırlanırken buda dahil edilmelidir.

Bu konular çoğu zaman atlanan ve dikkat edilmeyen konular olabiliyor. Mobil uygulama geliştirme konusunda her aşamada bunlara dikkat etmek ve bu yöntem ile geliştirmek gerekiyor. Zaman içinde bu konularda tecrübelenerek bu yöntemlerin ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkardık ve her projede bu aşamaları uyguluyoruz.

Ana adımlarda şu şekilde olmalı

1 – Müşteri tarafında mockup – taslak hazırlanması ve brief verilmesi

2 – Önce tasarım onayı ve prototip çalışması yapılıyor

3 – Sonra kod yazım aşaması ve belirli cihazlar ile unit testler yapmak

4 – Müşteri QA testlerinin başlaması

5 – Store a çıkış

6 – Store sonrası bakım ve güncellemeler